Herkese yeniden merhaba,
Bu yazımda günümüzün vazgeçilmez rutini olan makyajın tarihi hakkında kısa bir tarihçe yazacağım. Birçok blogda gördüm fakat makyaj üzerine bir blogum olacaksa mutlaka ben de yazmalıyım böyle bir yazı diye düşündüm ve geçtim klavye başına.
Öncelikle makyajın günümüzdeki maksadıyla ilk kullanımı Antik Mısır'a dayanmaktadır. O dönemde hayvan yağından üretilen farlar ve siyah sürmeler kullanılmaktaydı. Oje niyetine ise kına kullanılması oldukça yaygındı.
Oje demişken ilk oje ise M.Ö. 3000'de Çin'de kullanılmıştır. Bal mumu, renkli boya, sakız ve yumurta akı ile elde edilen madde günümüzdeki ojenin temellerini atmıştır.
Antik Aztek ve İnka'da bir böcekten elde edilen kırmızı boya ile kadınlar dudaklarını ve tırnaklarını boyamaktaydılar.
Antik Roma'da ise kırışıklıklar ve çiller ölümcül hastalıkların belirtisi zannedilirdi ve tedavisi için çeşitli yöntemler geliştirilmişti. Kuğu yağı ve eşek sütü kırışıklıklar için, salyangoz külü ise çiller için kullanılmaktaydı.
Yine Antik Roma'da soylu kadınların güzellikleriyle ilgilenen ve onlar için kozmetik ürünleri hazırlayan kişisel hizmetçileri olduğu bilinmektedir.
1400'lerde Beyaz Üstübeç adındaki bir madde günümüzün fondöteni olarak kullanılmaktaydı. bu madde o kadar zararlıydı ki ölüme bile neden olmaktaydı.
Kraliçe Elizabeth döneminde ise kadınlar kaş ve kirpiklerini katran ile boyarlardı. Kötü kokusu ve körlüğe neden olması sebebiyle bu da oldukça zararlı bir kozmetik ürünüydü.
Viktorya döneminde makyaj yapmak fahişelerin ve sahne sanatçılarına atfedilen bir şeydi. Bu sebeple soylu hanımefendiler makyaj yapmazlardı :)
Biraz daha günümüze yaklaşırken Coco Chanel'den bahsetmeliyim. Onun için daha ayrıntılı bir blog yazısı daha yazacağım. Şimdilik konumuzla ilgili olarak Bronzlaşma modasını Coco Chanel'in bulduğunu söyleyebilirim. Moda ikonu Coco Chanel sadece yanlışlıkla güneş altında kalarak böylesine büyük bir moda akımının temellerini atmıştır.
19. yy'a kadar kullanılan zararlı kimyasal içeren kozmetik ürünleri günümüzde yerini ileri teknoloji laboratuvarlarda üretilen kozmetik ürünlerine bırakmış durumda.
Birçok kadının günümüzdeki kozmetik ürünlerinden beklentisi organik ve vegan olması, bununla ilgili de tabiii ki bir yazı gelecek ama kısaca şunu söylemeliyim her üzerinde organik yazan ürün gerçekten organik değildir, organiklik sertifikasını sorgulamamız gerekmektedir. Cildimiz bize büyük bir hediyedir ve onu korumalıyız.
Benim kozmetik tarihi üzerine yazım bu şekildeydi umarım beğenmişsinizdir, okuduğunuz için çok teşekkür ederim, yorumlarınızı ve önerilerinizi bekliyorum :)